25 Mayıs 2012 Cuma

KURGU - KURGUCU

Kurgu Nedir?

Görüntülerin ve seslerin bir senaryo dâhilinde belli bir amaca uygun olarak peş peşe sıralanmasına “kurgu” veya “montaj” denir.
İyi bir senaryoya, kaliteli oyunculara sahip ve iyi çekilmiş bir sinema filmi, kötü bir kurgucunun eline düştüğü takdirde değerinden çok şey kaybedebilir, izleyici tarafından anlaşılmayabilir. Bu durumun tam tersi de mümkündür: iyi bir kurgucu, yapımı çok daha hareketli, canlı, anlaşılır kılabilir, belirli noktalara kadar çekim hatalarını veya oyuncuların kusurlarını giderebilir.



Bir yapımın kurgusunda ön planda olan kişiler yönetmen ve kurgucudur. Yönetmen, görüntülerin çekimini gerçekleştirir ve işin nihai sonucunun ne olması gerektiği konusundaki en yetkili kişidir. Kurgucu teknik ve estetik bilgisiyle yönetmenin kafasında oluşturduğu resmi gerçekleştirir. Ancak tecrübeli bir kurgucu sadece yardımcı olmakla kalmaz, fikirleriyle yönetmene ilham verebilir.
Bir kurgucu işini yaparken birkaç soru sürekli zihninde döner durur:
  • Bir çekimden diğerine ne zaman ve nasıl geçmeliyim?
  • Çekimlerin sırası nasıl olmalı?
  • Yaptığım kurgu, filmin kolay anlaşılmasını sağlıyor mu?
  • Yaptığım kurgu, izleyicinin daha keyifle seyretmesini, daha fazla korkmasını, üzülmesini veya gülmesini sağlayabiliyor mu?
Kurgunun Önemi
Rus sinema kuramcısı Lev Kuleşov ilk defa "montaj" kelimesini Vestnik Kinematografi (Sinema Haberleri) dergisinde, "Sinemada Sanatçının Görevleri" adlı makalesinde kullanmıştır: "Üzerine harfler yazılarak dağıtılmış ayrı küpleri bir araya getirerek, kelime veya cümle kuran çocukların yaptığı gibi, yönetmen de filmi yapmak için ayrı, birbirleriyle ilgisi olmayan, farklı an ve günlerde çekilmiş parçaları bir araya getirerek, dağınık pozları en uygun, anlamlı, eksiksiz ve düzenli bir şekilde sıralamalıdır. Bu da filmin montajını anlatan en basit, en ilkel şemadır..."

1918'de Kuleşov, kendisinin belirttiğine göre, içinde "montaj teorisi"nin şekillendirildiği "Proekt inzhenera Prayta" (Mühendis Pryat'ın Projesi) adlı ilk filmini yapmıştır. Kuleşov için montaj, pozların birbirine yapıştırılmasından çok, sanatsal bir düşünce tarzıdır. Lev Kuleşov tarafından sonradan "Kuleşov etkisi" adı verilen montaj deneyi yapılmıştır.



“...Biz kendimizi çöplüklerden bolca malzeme toplayan paçavracı sinemacı sürüsünden ayırt edebilmek için “Kinoks”lar olarak adlandırıyoruz.
Artistik sinemada kurgunun anlamı, yönetmen tarafından ele alınan senaryonun değişik çekimlerinin bir sıraya göre birleştirilmesidir.Kinoksların kurgu anlayışıysa tamamen farklıdır. Bu, görünen evrenin düzenlenmesinden ibarettir.
Kinokslar şunu ayırt ederler:
1- Gözlem Sırasında Kurgu : Çıplak gözün herhangi bir anda, herhangi bir yere yönelebilmesi.
2- Gözlem Sonrası Kurgu : Gözle saptanan görüntülerin, kafada, belli bir düzen içinde tasarlanması.
3- Çekim Sırasında Kurgu : Bu kez gözlem sırasında saptanan görüntülere yönelen alıcıdır. Bu çalışma sırasında tasarlanandan, her zaman biraz değişik olan çekim koşullarına uymak gerekir.
4- Çekim Sonrası Kurgu : Kaba kurgu diye adlandırılabilecek bu aşamada kesin kurgu için noksan gelen bir takım çekimler saptanır.
5- Göz Atma : Ayrımlar arası geçişlerin saptanması için bir anlık yöneliş. Büyük bir dikkat ve alışkanlığı gerektirir. Savaş kural : sürat.
6- Kesin Kurgu : Geniş temalı bir bölümde belirsiz kalmış küçük temaların açığa çıkarılması. En doğal sürekliliğin ve akışın sağlanması amacıyla, çekilen bütün malzemenin yeniden düzenlenmesidir. "

Eyzenşteyn ve Kurgu

Eyzenşteyn ilk filmi Grev (Stachka, 1925) yeni bir temsil alanı, anlatı dünyası, kahraman tipi yaratır. Mekan gerçek bir metalurji fabrikasıdır. Kahraman kitleler, insan topluluklarıdır ve bireyler daha arka planda kalır. Anlatı biçimi ve çekim montajı hemen göze çarpar. Filmde kahramanlara çeşitli hayvan görünütüleri ile isimlendirip kurgular. Son sahnede işçilerin katledilmesini mezbahada boğa kıyımları ile beraber görüntüler. Bu tip kurgular ile filmin anlatımını güçlendirir. Zaten Ayzenştayn`a göre iyi kurgulanmış bir montaj sadece sahneleri birbirine bağlamakla kalmaz, aynı zamanda izleyicinin hislerini istenilen yöne çekebilmek ve seyirci kitlesini heyecanlandırmak için de iyi bir yoldur.





David Wark Griffith

Sinema tarihinde kurguyu bilinçli olarak uygulayan, Amerikalı yönetmen David Wark Griffith’tir. Griffith, 1908–1912 yılları arasında çevirdiği 400 civarında kısa filmle sinemanın imkânlarını zorladı. Bu yönetmenin özellikle Charles Dickens’in romanlarındaki kurgulama tekniğini ve paralel anlatım yöntemini sinemaya uyguladığı bilinmektedir. Griffith’in en önemli filmi, sinemaya teknik olarak büyük yenilikler getiren ve iyi bir gişe başarısı sağlayan ama ırkçılık yaparak zencileri aşağıladığı için çok eleştirilen “Bir Milletin Doğuşu" dur (The Birth of a Nation - 1915). Yakın çekim, iris, kararma ve açılma gibi pek çok çekim-kurgu tekniğini geliştiren Griffith, “Ticaretten anlasaydım bu tekniklerden birkaçını patente bağlardım ve yüzyıl film çevirsem kazanamayacağım parayı kazanırdım.” demiştir.



Hitchcock ne diyor?

"...Üçüncü bir yol, benim saf sinematik dediğim şeydir. Yani filmin bir araya getirilmesi ve farklı bir fikir yaratmak için nasıl değiştirilebileceği... Şimdi yakın çekim alalım ve size adamın ne gördüğünü göstereyim.
Adam, bebekli bir kadını görüyor olsun. Şimdi tekrar adama dönelim ve ne gördüğünü görelim. Gülümsüyor. Bu adamın karakteri hakkında ne söylersiniz? Müşfik, değil mi? Sempatik biri. Şimdi kadınla bebeğinin olduğu ortadaki kısmı atalım, diğer iki kısım aynen kalsın. Şimdi araya bikinili bir kız yerleştirelim. Adam bakıyor. Bikinili bir kız. Ve gülümsüyor. Adam şimdi ne oldu? Terbiyesiz bir ihtiyar! Bebekleri seven o eski beyefendi yok artık.
İşte bir film sizin için bunu yapar. "

Yönetmenin 1954 tarihli filmi "Arka Pencere" ( Rear Window - 1954) filminde Hitchcock'un Kuleşov Etkisini kullandığını görürüz. İş kazası geçirerek ayağını kıran ve evinden dışarı çıkamayan bir foto-muhabiri gazeteci L. B. Jefferies'in (James Stewart) canı çok sıkılmaktadır. Kendisi haftalarca yerinden kıpırdayamayacağından dolayı yan apartmanlardaki komşularını izlemeye başlar. Bu sayede insanların özel hayatlarını dair birçok bilgi edinir. Sık sık gördüğü bir komşusunu artık göremeyince bir şüpheye kapılır ve araştırmaya başlar. Filmdeki bir çok sahne pencere dışında geçen olaylar ve L. B. Jefferies'in yüz ifadesi üzerine kuruludur. Bu yöntem Kuleşov Etkisine güzel bir örnektir.









Filmsel Zaman

Bir oyuncu bir odayı baştan sona geçsin ve diğer odaya girsin. Filmde tüm bu olayı gerçek yaşamdaki sürede göstermek zorunda değiliz. Oyuncunun yürüyüşünün bazı kısımlarını atabilir, bazı kısımları gerçek süresinden daha uzun kurgulayabiliriz. Filmlerde bir olayı gerçek yaşamdakinden daha kısa ya da daha uzun verebiliriz. Buna “filmsel zaman” diyoruz.
Filmsel zaman keyfîdir, yönetmen ve kurgucu, bütün bir günü birkaç dakikaya sığdırabilecekleri gibi birkaç dakikalık bir olayı gerçek süresinden daha uzun bir sahne hâlinde kurgulayabilirler. Alfred Hitchcock, “Notorious” (1946) adlı filminde bütün bir gece süren bir partiyi filmde 8 dakikada göstermiş, buna karşın parti öncesi hazırlık sahnesinde kadın oyuncunun, kocası banyoda yıkanırken komodinin üzerinde duran anahtarlığı çalmasını gerilim arttırmak için çok fazla uzatmıştır. Zaten Hitchcock, “Film, hayatın sıkıcı anlarının kesilerek kısaltılmış hâlidir” diyerek bir filmin gerçek hayatta yaşananları birebir zamanlamasıyla vermeye mecbur olmadığına işaret eder.



                                                    KURGU ÇEŞİTLERİ


Film Kurgusu: 

Film kamerası ile epiküle –yani sinema filmine- çekilen filmleri kurgulamak için yapılan en eski kurgu biçimidir. Filmler özel bir kesici ile kesilerek, planlar özel seloteyplerle yapıştırılıp birbiri ardına eklenerek yapılan kurgu yöntemidir. Film kurgusu bir sürü aşamadan oluşan bir sistemdir. Bitmiş ürünü elde edebilmek için film birçok işlemden geçer. Bunlar sırasıyla şunlardır:
1.Negatif filmle çekilen ham filmlerin laboratuarda pozitif olarak bir kopyası basılır. Buna iş kopyası denir. İş kopyası pozitif olduğu için montaj masasında izlenebilir haldedir. Montaj iş kopyası üzerinde yapılır. Bu sırada negatif ham filme dokunulmaz, uygun ortamda saklanır. Film sesli çekilmişse ‘’perfore bant’’ a aktarılır. Böylece kurgu masasında sesler duyabileceğimiz,kullanabileceğimiz bir formata aktarılmış olur.
2.Sesler ve görüntüler eşlenir (senkronlanır). Bu aşamada kurgucu her planın başında bulunan klaketlerin yardımıyla ses ve görüntüyü senkron hale getirir. Klaketin tam kapandığı anda çıkardığı sesle, tam kapandığı anın görüntüsü üst üste getirilerek senkronlanır.
3.Senkronlanmış planların sıralı listesi çıkartılır.
4.Planlar tek tek kesilip birbirlerinden ayrılarak sahne sırasına göre düzenli bir şekilde raflara yerleştirilir. Yoksa yüzlerce film şeridi arasından istediğimiz planı ayırıp bulmak büyük zaman kaybına yol açar.
5.Planlar sahneleri oluşturacak şekilde, sahneler de bütün filmi oluşturacak şekilde arka arkaya bağlanır.
6.Sahne sahne kaba montaj yapılır.
7.İnce montaj (ya da final montajı) yapılır.
8.Kurgu bittikten sonra filmin altında bulunan kodlar (keycode) vasıtasıyla ham negatif,iş kopyasında sonlanmış kurgu örnek alınarak aynen kesip bağlanır. Bu esnada bir taraftan filmin ses bandına müzik,efekt,dublaj vs. eklenir; ses miksajı yapılır.
9.Filmin parlaklığı ve rengi düzeltilerek ayarlanır.
10.Sesle görüntü birleştirelerek ‘’sıfır kopya’’ basılır. Ufak tefek hatalar varsa yeni kopyalarda düzeltilerek basılır. (eskiden bu sıfır kopya ziyan olmasın diye Anadolu sinemalarına gönderilmiş, o yüzden bu kopyaya ‘’Anadolu kopyası’’ da denirmiş.)
11.Gösterim kopyaları basılır ve film sinemalarda izlenecek hale gelir.




Video Kurgusu:

 Ham video kasetlerdeki görüntü ve sesler bir video oynatıcıdan,bir video kaydedicideki boş kasete sırayla kaydedilerek video kurgusu yapılır. Genellikle bu iki video teyp (vtr) arasında bir edit control (kurgu kontrol) cihazı bulunur. Bu cihaz iki video teybi de kontrol ederek ve onlara, kurgucunun verdiği komutları ileterek kurgunun karesi karesine şaşmaz bir şekilde yapılmasını sağlar. Geçiş efektleri (dissolve,wipe vs) yapmak için birden fazla video oynatıcı kullanır.Bazı profesyonel VTR’lerde yerleşik kurgu kontrol cihazı bulunur. Böylece iki VTR birbirine bağlanarak (bir tanesi diğerini de kontrol eder) hızlı ve titiz kurgu yapılabilir. Video kurgusuyla yapılan haber kurguları bu şekilde yapılır




Bilgisayar Destekli Kurgu:   

 Bilgisayar destekli kurguda video kasetlerdeki görüntü ve sesler bir ‘’capture card’’ vasıtasıyla (analog kasetler için) veya ‘’firewire’’ kablosuyla (dijital kasetler için) bilgisayarın harddiskine aktarılır. Karta veya harddiske çekim yapan yeni teknoloji kameralarda ise görüntü ve sesler fareyle sürüklenrek direkt bilgisayara aktarılır .Daha sonra bir kurgu programı kullanılarak bilgisayarın harddiskindeki görüntü ve ses dosyalarıya (medya dosyaları) kurgu yapılır. Bu tip kurgu çeşitli geçişlerin ve görsel işitsel efektlerin çok daha rahat ve kolay yapılmasına olanak tanımaktadır. Kurgu bittiğinde bitmiş filmi çeşitli formatlarda film dosyalarına çevirmek, dvd olarak yazdırmak ya da kasete aktarmak mümkündür.




AHMET IŞIN
11 / E
62


                               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder