25 Mayıs 2012 Cuma


EKİP İÇİ İLETİŞİM






              İLETİŞİM NEDİR ?

         İletişim, kişinin duygu ve düşüncelerini karşısındakine birden fazla yolla doğru şekilde aktarmasıdır. (Konum ile alakadar en iyi tabir bu)  İletişimin çeşitleri vardır. Bunlar;

            Sözlü İletişim

            Yazılı İletişim

            Vücut ile İletişim





             -SÖZLÜ İLETİŞİM-
              
          Kişilerin duygu ve düşüncelerini aktarırken, kendini en iyi anlatmanın yoludur sözlü iletişim. Yani konuşarak bir takım fikirleri ifade etmekten bahsediyoruz. Bu yöntem insan hayatında vazgeçilmez bir noktadır. Ancak bu durumun kolay ve yaygın olmasının sebebi ortak noktalarımızdır. İlk insan’dan belli bir zamana kadar vücut dili kullanılmıştır. Birde arkeolojik kazılar sonucu yazılı iletişimin olduğu saptanmıştır. Şimdilerde ise aslında çok fazla zamandır konuşarak iletişim kuruyoruz çoğunlukta. Şuan eminim hiç kimse konuşamasa, ortak noktalarımız olmasa, kimse birbirine vücut dili ile bir şeyler anlatamaz.






             -YAZILI İLETİŞİM-

            Adından anlaşıldığı üzere yazılı iletişim yazarak, somut bir şekilde iletişimdir. Örneğin sanatçılar , somut bir şeyler çıkartan sanatçıların (ressam,hattat vs.) eserlerini  ben kendimce yazılı iletişim olarak algılıyorum. Soyut anlamda insana kattığı değer çok farklı ve fazla da olsa benim için sanat ve toplum arasındaki ilişki budur. Yada yazılı iletişimi mektup, dilekçe vs. tarzında algılayabilirsiniz. Sonuç olarak İLETİŞİMden bahsediyoruz ve duygu düşünce aktarımını bu yollarla da sağlayabiliyoruz.             







             -VÜCUT İLE İLETİŞİM (BEDEN DİLİ)-

             Genelde konuşma ve duyma özürlü kişilerin kullandığı iletişim yolu olarak bilinsede benim için bu durum tam tersidir. Bu iletişim biçimi direkt olarak jest ve mimiklere bağlıdır. Jest ve mimiklerini kullanmayan insan var mıdır sizce ? Örn. birinin sinirli, kızgın, sevinçli vs. olduğunu hemen anlayabilirsiniz konuşmalarından. En başta söylemiştik her insan için vazgeçilmezdir konuşarak iletişim. Bu durumda beraberinde beden dilinin esrarengiz havasını getiriyor. Ama daha da açık bir örnek istiyorsak tabii ki özürlü insanların tek iletişim yoludur. Bu sayede toplum içine karışabiliyor ihtiyaçlarını ve isteklerini anlatabiliyorlar. Peki bu dili bilmeyen insanlar nasıl anlıyor onları ? İşte her insanın kullandığı beden dili mevcut olduğu için. Bizler farkında olmasak da kullanıyoruz. Pek çok yanlış anlama sebebi de bu yüzden ortaya çıkıyor. Jemeica’da serbest olan marıuana(esrar) tüketimi ve üretimi serbest olduğu için kişilerin maddenin etkisindeyken sergiledikleri davranışlar sonucu oluşan sorunlar (kavga,çatışma vs.) bu yüzdendir. Esrar beynin %0,7 oranında daha fazla çalıştırıyor ve algılar daha açık oluyor. Buda hatırladığım sebeplerden biriydi. J





                       ÖRGÜT İÇİ İLETİŞİM

            
               Örgüt içi iletişim. En az 3 kişiden oluşan bir topluluk arasında sağlanan iletişime örgüt içi iletişim diyoruz. Bunun için en temel unsurlar mevcut. Bunlar;

-Empati
-Kabul Etme
-Saygı

                Kendimce temel gördüğüm bu husus örgüt içi iletişimde karşılaşacağımız her sorunun üstesinden gelebilir. Bu durum sadece örgüt içi iletişim için değil  tüm iletişim yollarında etkilidir. Bir insanın diğer insanı anlamasının en iyi yolu empati kurmasıdır. Zaten bir bilgiye göre hiçbir insan birbirini tam olarak anlayamaz.  Karşılıklı kabullenme olmalıdır her zaman için. Yoksa çatışmalar çıkar. Doğru iletişim kurulamaz. Çünkü her insanın önyargılarını bastırması yahut şekillendirmesi çok zordur. Örn. bir Müslüman arkadaş Hıristiyan biri ile iletişimde bulunduğu zaman onu dini inançları , ibadet şekli , kişiliği ve ahlakı ile yargıladığı için kesinlikle doğru iletişim olmaz. Bunu örgüt içinde nasıl yaşarız ? Şöyle ki bir yönetmen, bir ışıkçı eleman ile iletişim kurduğunda ışıkçı için durum ezicidir. İş gereği bile olsa ışıkçı eleman(amele)  yönetmenin bir yönünü kıskanır veya direk önyargı olduğu için onu tam olarak anlayamaz. O ne derse desin iş dışında herhangi bir konuda konuşulduğunda egolar devreye girer bu durum kaçınılmazdır.


  

                Bir film setinde herkesin vasıflara sahip olması aralarındaki diyalogları şekillendirir. Buna teorik olarak otoriter iletişim deniyor.(Yani sanırım öyleydi J )
Halbuki durum bunun tam aksine olsa pek çok iş daha hızlı yürür ve daha sağlam olurdu. Ekip içindeki bireylerin birbirlerine karşı sempati duymaması aralarındaki iletişimi değiştirmemeli. Soyut duygularımızı somutlaştırarak lense etmemeliyiz. Bunun sonuçlarını daha önce çok yaşadım. Yaşamış olmak tabii ki hiçbir şeyi değiştirmiyor önemli olan ders çıkarmak. Buda teorik değil hayati bir bilgi. Çünkü hayat teorik bilgilerden ibaret değil. Zaman hiçbir şey öğretmez tecrübeler öğretir. İşte durum da aslında aynen böyle. Daha önce çoğu kez gruplarla iş yapılmış bir topluluk biliyorum. (11-E)  Bu toplulukta farklı insanlarla defalarca kurulmuş her grupta sürekli sorunlar yaşandı. Sebepleri ise karşılıklı saygı olmaması , birbirlerini anlayamamaları , daha önce aynı sorunları yaşamış olmalarına rağmen hatalara devam edilmesi ve empati kuramamak. Bunlara dayanarak diyorum ki örgüt içi iletişimde kurallar olmalı. Bir ekipte sağlıklı çalışılması , anlaşılması için kurallar olmalı. Örn. benim derslerim dışında kendi özel bir ekibim var. Bu ekip ile pek çok faaliyette bulunuyorum. Kendimce ekibimin kurallarını oluşturdum birkaç tanesi şöyle,



… *Ekip içinde, diyaloglarda yüksek sesle konuşmak, tahrik edici davranışlarda bulunmak medeni bir insana yakışmaz.

 *Hatasız kul olmaz, kimse kusursuz değildir.

 *Kendimizi başkasının yerine koyalım. …  bunlar bu şekilde devam ediyor.


                  Bir şeye dikkat ettiniz mi ? Kurallar genelde emir kipleri ile aktarılır. Ancak bence buda iletişimin engellenmesinde büyük bir etken. Kimse yani benim ekibimdeki bilinçli bir kimse kendisine emir verilmesinden hoşlanmaz ve bence otoriter olmak sadece ukalalıktır. Bende bunu göz önüne alarak psikoloji kitaplarımdan edindiğim bilgiler doğrultusunda bu yola başvurdum. Bazen aramızda alay konusu olsa da fazlasıyla işe yarıyor. 


(Sevgili öğretmenim size dile getirdiğim sorunlarımdan dolayı buraya kadar tamamıyla kendi üslubum, kendi beynim, kendi yorumum ve kendi bilgim dahilindedir.Bence en doğrusu bu şekilde anlatımdı. Anlayışınıza teşekkür ediyorum. Bu konuyu seçmemin sebebi ise bugüne değin yaşadığım ki sınıf olarak aslında bölüm olarak yaşadığımız bir sorun. Birazda sanata merakımdan dolayı iyi gözlemle bu kanıya vardım.) J J J SİZİ SEVİYORUM ANNECİĞİMİN YARISICIĞI. JJJ

   



ÖRGÜT ARASI İLETİŞİM
         iletişim, ortak bir amaç için biraraya gelen, aynı değerlere ve dünya görüşüne sahip insanların birbirleriyle yaptığı duygu ve düşünce alışverişidir. İletişimsiz bir ortamda yaşaması mümkün olmayan insanoğlu sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilmek, eğlenmek, dinlenmek, bilgilenmek gibi sebeplerle yaşamının her anında çevresiyle etkileşime girer. Kişiler için bu denli önemli olan iletişim, örgütlerin başarısı ve devamlılığı açısından da büyük değer taşır. . Herhangi bir örgüt veya şirket içerisinde, o örgütün çalışanlarının birbirleriyle ve diğer örgüt elemanlarıyla kurduğu etkileşime “örgütsel iletişim” denir
       Örgütsel iletişimin amacı, örgütün çeşitli departmanlarında görev yapan çalışanlar arasında etkileşimi sağlayarak örgüt amaçlarının ve politikalarının tüm çalışanlar tarafından benimsenmesini sağlamak, çalışana önemsendiği duygusunu vermek ve bu bağlamda personelin iş doyumunu arttırmak, o örgütün işleyişini sürdürmek ve örgütü başarıyla hedeflerine ulaştırmaktır.
       Örgüt içinde kurulan sağlıklı bir iletişim, o örgütün veya şirketin verimliliğini ve başarısını arttırır. Ayrıca, örgüt içinde kurulan samimi ve etkili iletişim stili çalışanların örgütün amaçlarını ve kurallarını da benimseyerek, o örgütle bütünleşmesini sağlar. Böylece bu ortam içinde çalışan kişinin işe bağlılığı artar ve iş verimliliğinin önemli ölçüde yükselmesiyle işçi, örgüt başarısının artmasına da önemli katkılarda bulunur.
      Etkili bir örgütsel iletişim, örgütteki iletişim kanallarının herkes için açık ve anlaşılır olmasıyla ilgilidir. Ayrıca örgüt içi iletişimin etkin ve başarılı olması için yöneticilerin de çalışanlarla etkileşime istekli olması gerekir.
      Örgüt içi iletişimin etkin olabilmesi için o örgütün, tüm çalışanlarıyla eşit bir biçimde etkileşime girdiğine inandırması gerekir. Yönetici tüm çalışanlarla aynı derecede etkileşmeli, onlarla iletişim kurmaya istekli ve girişken olmalı, üstler astların sorunlarını ve önerilerini dinlemeli ve problemleri çözmede istekli olduğunu çalışanlara göstermelidir.

                          
                                                       

       




KİŞİLER ARASI İLETİŞİM

İletişim: Kişilerin sözlü yada sözsüz mesajlarla, birbirlerine duygu, düşünce ilettikleri ve bu iletileri anlamaya, yorumlamaya çalıştıkları bir süreçtir.

Verilen herhangi bir mesaj, bu mesajı alan kişi tarafından belli bir biçimde algılanır ve bu algı sonunda olumlu yada olumsuz bir tepki ortaya çıkar. Bu “Geribildirim” dir. Örneğin, arkadaşınızın bir davranışından dolayı ona kırıldınız. Bu duygunuzu ona ilettiğinizde ona bir geri bildirim vermiş olursunuz. Yada bir yakınınız size armağan aldığında sevincinizi ona ilettiğinizde de olumlu bir geri bildirim vermiş olursunuz.

Kişiler arası iletişimde birbirimize verdiğimiz mesajlar yalnızca sözcüklerin anlamıyla sınırlı kalmayıp sözel olmayan iletişim yollarıyla da ifade edilir.

Herhangi bir şeyi söylemek için; seçilen zaman, kullanılan ifade biçimi, ses tonu, jest ve mimikler vb. verilen mesajın karşısındaki tarafından belli biçimlerde algılanmasına ve yorumlanmasına yol açar.

Eğer iletişimde sözel ve sözel olmayan ipuçları farklı mesajlar veriyorsa yada anlatılmak istenen net değilse, iletişimde tıkanıklıklar, yanlış anlaşılmalar belirsizlikler olabilir. Örneğin, bir kız “hayır” yanıtını vererek erkekten uzaklaşmışsa ne istediğine dair bir netlik söz konusudur. Ama kız erkeğe biraz yaklaşarak ve tutarsız bir şekilde.“hayır” demişse, cümlesi hayır derken bakışı, beden hareketleriyle evet mesajı yolluyorsa, bu, hem kendi için hem de erkek için karmaşık ve çelişki yaratabilecek bir durum olacaktır.

Günlük yaşamımızda çevremizdeki insanlarla her zaman istediğimiz iletişimi kuramayabiliyoruz..Bazı durumlarda bizim anlatmak istediklerimizi karşımızdakiler yanlış anlayıp yanlış yorumlarken , bazen de karşımızdaki kişileri biz yanlış anlayabiliyoruz.Böyle durumlarda iletişimin kalitesi bozulduğu gibi, konudan çok kişililerle uğraşmaya başlarız.ve savunmaya dönük bir iletişim tarzı ortaya çıkar.Bu nedenle öncelikli olarak bilmemiz gereken iletişimimizde engel yaratan ifade biçimleridir.



  


KİŞİLERARASI İLETİŞİMDE ENGEL YARATAN İFADE BİÇİMLERİ

-Karşımızdaki tarafından eleştiri ya da yargılama olarak algılanan değerlendirmeler,

-“Neden” sözcüğünün kullanıldığı bazı sorular,

-Sözel ifadelerin yanı sıra alaycı yüz ifadesi, iğneleyici ses tonu, sert el kol hareketleri,

-Kişinin kendisine kayıtsız kalındığı, dikkate alınmadığı durumlar,

-Üstünlük kanıtlama çabaları,

- Düşünce esnekliği olmayan, kendi bakış açısında direten tutumların tümü karşımızdakini savunmacı davranmaya itebilir.

Aşağıda “savunmacı tutumlara” ve buna alternatif “olumlu iletişim biçimlerine” örnek ifadeler yer almaktadır. Siz de günlük yaşantınızdaki iletişimlerinizde hangi ifadeleri sıklıkla kullandığınızı görebilirsiniz.

  














SAVUNMA YARATAN İFADE ÖRNEKLERİ

-Yeterince açık konuşmuyorsun.

-Beni hiç anlamıyorsun.

-Doğruyu söylediğine inanmıyorum.

-Neden beni aramadın?

-Kırılmaya hiç hakkın yok.

SAVUNMA YARATMAYAN İFADE ÖRNEKLERİ

-Söylemek istediğin şeyi anlayamıyorum

-Senin tarafından anlaşılmadığımı hissediyorum

-Ben bu şekilde anladım doğru mu?

-Ne oldu da beni arayamadın?Merak ettim?

-Senin aslında çok kırıldığını anlıyorum, ancak izin verirsen ben de sana neden böyle davrandığımı anlatmak istiyorum.

-Karşılıklı güven ile destekleyici ve kabul edici bir ortamın birleşmesi; savunucu tutumu azaltacak; iletişimin sağlıklı gelişmesine katkıda bulunacaktır.
      







              KAYNAKÇA=TUGAYCAN DAYI , www.iletişimci.com.tr





TUGAYCAN DAYI. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder